Kaçınılmaz son: Küresel ısınma ve iklim değişikliği
Artık her geçen yıl bir öncekinden daha sıcak! Sıradaki tufan adım adım yaklaşıyor.
Modern(?) insanlar olarak; ilkel(!) atalarımızdan farklı olarak ulaşım,
ısınma vb. gibi pek çok temel ihtiyacımızı fosil yakıtlarını kullanarak
gideriyoruz. Barınmak, okumak gibi ihtiyaçlarını karşılamak için
ormanları yok ediyoruz. Eğer tarımla uğraşıyorsak, daha çok mahsul elde
edip, daha çok kazanabilmek yolunda 'kısa zamanda büyük işler başarmak
için(!)' toprağı gün be gün öldürüyoruz. Hayvancıysak yine aynı sebepten
ötürü hayvanların genetiğini bozuyoruz!
İşte tüm bunlar (ve
çok daha fazlası) neticesinde de oksijen kaynaklarımız tükenirken,
karbondioksit miktarı buna paralel artıyor. Atmosferimiz sera gazlarıyla
doldukça da yukarıda belirttiğimiz gibi ışınlar hapsolduğundan ısı
derecesi yükseliyor. Yani kuyruğunu ısıran kedi gibi olduğumuz yerde
dönüp duruyoruz! Peki Netice?
Evet; dünya tarihinin kaydedilmiş en sıcak yılını geride bıraktık. Konuya ilişkin tüm detayları bu haberimizde verdiğimizden bir kez daha tekrar etmiyor ve doğrudan şimdiki haberimize geçiyoruz.
Reddit'in 'siz sorun biz cevaplayalım' formatındaki çevrimiçi söyleşi programı Ask Me Anything'in son konukları NASA'da görevli bilim insanlarından Gavin Schmidt ve Reto Ruedy idi.
İklim uzmanı olan Schmidt aynı zamanda NASA'nın Uzay Çalışmaları
Merkezi Goddard Enstitisü'nde direktör sıfatıyla görev alıyor. Reto
Ruedy ise yine aynı enstitüde bilimsel programlama ve analizci olarak
görev alan bir matematikçi. Keza enstitinün 1976'de geliştirdiği
iklimlendirme modelinin de bizatihi geliştiricileri arasında kendisi.
İşte kendi alanlarının en iyi isimleri arasında yer alan bu ikili katılımcılar tarafından kendilerine sorulan soruları yanıtladı. Biz de söyleşide ön plana çıkan bazı soru-cevapları aktarmanın faydalı olacağını düşündük.
S: Ben veya ailem, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemek için nasıl bir katkıda bulunabiliriz?
C: Bilimi ciddiye alan bir hükümeti seçerek veya böyle bir hükümetin seçilmesini sağlamaya çalışarak. (Ruedy)
S: Başkanlık
adaylarının iklim değişikliğine bakış açılarıyla ilgili ne
düşünüyorsunuz? Onların fikirlerini değiştirmeyi nasıl başarabilirsiniz?
Toplumun iklim değişikliğiyle ilgilenmesi için ve bilime daha çok önem
vermesi için elimizde ne gibi seçenekler var?
C: Kişisel
olarak konuşursak, bütün politikacıların iklim değişikliği sorununu
ciddiye almasını isterim. Ayrıca enerji ve çevre politikaları konusunda
mümkün olduğunca bilimsel çevreyle istişare ederek karar almalarını arzu
ederim. Mevcut kaynakların karar verici makamlar tarafından, hava ve
iklim kalitesi değerlendirilerek şu an kullanıldığından daha iyi
kullanılması gerekiyor. (Schmidt)
S: İklim değişikliği konusunda geri dönüşü olmayan bir yola mı girdik? Eğer öyleyse bu durumda nasıl davranmamız gerekiyor?
C: Yaptığımız
şey tam olarak sıcaklığı ölçmek, yani sera gazlarının atmosfere salınım
miktarını ölçüp bunu ortaya koymak. Bu konuda dönülmez bir noktanın var
olduğu söylenebilir ancak şu anda bu dönülmez noktaya yakın bir yerde
değiliz. (Ruedy)
S: Yaptığınız işe ve küresel ısınmaya inanmayan insanlara söyleyecek bir sözünüz var mı?
C: Benim
bu konuda yapabileceğim tek şey, doğanın önemsenmesi gerektiğini
insanlara hatırlatmak olabilir. Fizik kanunları -biz onları önemseyelim
ya da önemsemeyelim- bir şekilde işliyor. Örneğin yer çekimi kanununu
anlamadığımı varsayalım. Hiç kimse de yüksekten bırakılan bir taşın, güç
uygulanmadan yere düştüğünü bana açıklayamıyor. Buna rağmen ben de
yüksek bir binanın çatısına çıkıp kendi inancımın beni koruyacağını
düşünerek adım atmam. (Ruedy)
C: 'İnanmak'
doğru bir kelime değil. Bilim insanları, insanların sebep olduğu
küresel ısınmayı araştırarak konuşuyor. Çünkü bu araştırmalar fiziğe
dayanarak yapılıyor, ayrıca şu ana kadar ki en iyi ve en köklü
açıklamalar.(Schmidt)
S:Dünyanın
uzun bir süre boyunca sıcak ve soğuk dönemlerden geçtiğini duymuştum.
Birinci sorum, modern teknoloji yöntemleriyle dünyanın geçmiş
sıcaklığını nasıl ölçüyoruz? İkincisi, insanların sebep olduğu küresel
ısınmayla doğal küresel ısınmayı nasıl ayırabiliyoruz?
C:
Geçmişe ait iklim değişiklikleriyle ilgili birçok kanıtımız var. Buzul
çekirdekleri bu konuda önemli, mağara kayıtları ve okyanus çökeltileri
vb. bulgular bize bu konuda dünyanın belli aralıklarla dinamik olarak
farklı iklimsel dönemlerden geçtiğini kanıtlıyor. Özellikle Holosen'den
önce, yani buzul çağları arası dönemden öncesi için bunu söyleyebiliriz.
Bu değişikliklerin nedenini anlamak iklim biliminin en önemli
görevlerinden sayılabilir. Sorunuzun ikinci kısmı niteliğe yönelik bir
soru ve bunu gerçekleştirebilmek için iklim değişikliğiyle ilgisi
olabilecek bütün izleri takip ederek hesap yapmaya çalışıyoruz. Örneğin
20. Yüzyılda başlayan ve günümüzde de devam eden araştırmalarda
görülüyor ki, volkan hareketleri, orman tahribatı, hava kirliliği, sera
gazları vb. durumlarda insanoğlunun büyük sorumluluğu var. (Schmidt)
C:
İnsanların küresel ısınmada şu ana kadar tecrübe ettiği değişimin en
hızlı noktasına vardığını tahlil ettik. Bu durumu sera etkisinin günden
güne çoğalmasıyla açıklayabiliriz. Var olan modeller sorunuza cevap
verebilmek adına hem güvenilebilir hem de son derece kullanışlı
olacaktır. (Ruedy)
S: Bu bulgulara ulaşmanızda El Nino olaylarının etkileri nelerdir?
C: 2015
ve 2016 yıllarını kıyasladığımızda El Nino olaylarının daha çok 2016
yılında etkili olacağını söylenebiliriz. Bununla beraber El Nino'yu
geçtiğimiz yaz aylarından beri yaşamaktayız. Ekim, Kasım ve Aralık
aylarında da bu olayın etkilerini gördük. Bu konuda ilişkilendirme
analizlerini kullanarak El Nino'nun daha doğru bir nüshasını elde
edebilirsiniz. 2015 bilim için halen bir kayıt olarak kalacaktır. (Schmidt)
Evet,
gördüğümüz gibi her şey gün gibi ortada. Bilim insanları bütün
tehlikenin farkında ve her ortamda, her fırsatta bizleri 'yaşanabilir
dünya için çevreye karşı çok daha duyarlı olmamız gerektiği' yönünde
uyarıyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder